İstanbul Ataşehir'deki SAS Holding'den paralarını alamadıklarını belirten 100 kişilik grup bina önünde ikinci kez eylem yaptı. SAS Holding önünde yaklaşık bir ay önce şirket yöneticisi Sibel Koçan silahlı saldırıda öldürülmüş, içinde 3 milyon 300 bin lira bulunan çanta gasp edilmişti. Bu olayın hemen ardından yine şirkette yönetici olan eski eşi Süleyman Aydın da Ataşehir'deki bir rezidansın 32'nci katındaki dairesinden atlayarak yaşamına son vermişti. Bu olayın ardından holding ile ilgili saadet zinciri iddialarında bulunulmuştu.
Holding binası önünde toplanan yaklaşık 100 kişi mağdur olduklarını dile getirerek şirket yöneticilerinin yurt dışına çıkmadan yakalanmasını ve paralarını geri ödemelerini talep etti. Grup adına konuşan Hazar Doğulu, "Bizi güzel teşviklerle şöyle kazanıyoruz, yüzde 10 komisyon veriyoruz diye kandırıp hepimizi buraya davet ettiler. Bizi kandırdılar. Hepimizi bu bataklığa sürüklediler. Bugün ortalıkta hiç kimse yok" dedi.
'Neden vatandaşların mağduriyetini görmüyorsunuz?'
Ülkedeki tüm başsavcılıklara seslendiğini belirten Doğulu, suç duyurularının kabul edilmesini talep etti. Doğulu şöyle devam etti:
"13 bin 105 mağdur var. Ben burada sadece 13 bin 105 kişinin sesi değilim. Bugün 84 milyon vatandaşımızın bir daha böyle bataklıklara sürüklenmesine Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz müsaade etmesin lütfen. Sayın SAS Holding varisleri, avukatları neden 45 gündür 13 bin 105 kişinin karşısına geçip herhangi bir açıklama yapmıyorsunuz? Burada mağdur olan vatandaşların neden mağduriyetini gidermiyorsunuz?"
'Çocuklarımın umudunu çaldınız'
7 şirket yöneticisine seslenen Doğulu, "Siz bugün neden biz de sizin gibiyiz gibi saçma sapan kurguların arkasına saklanıyorsunuz? Madem siz zamanında söz sahibiydiniz, lüks araçlarla 5 milyonluk, 10 milyonluk araçları buraya teşvik etmeye çalışıyordunuz sizler. Çocuklarımın umudunu, ailemin umudunu çaldınız. Buraya gelen gelemeyen herkesin umudunu çaldınız" ifadelerini kullandı.
Mağdurlardan İdris Öztürk de "Bu adamlar kaçmadan, bu adamlar 'Tosuncuk' gibi gitmeden yakalayacaksınız bugün yakalayın. Yarın öbür gün bu adamlar yurtdışına çıktığı zaman sizin bizim için yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Bu adamlar Türkiye'deyken bu adamları alın. Bizler, ailemin, arkadaşlarımın, memleketten gönderdikleri parayı yatırdık" dedi.