Sanal ortamda sargı parçalarını birleştiren araştırmacılar, binlerce yıllık gizemi çözerek 'Ölüler Kitabı'nda yer alan büyüleri ortaya çıkardı.
Arkeologlar, yaklaşık 2 bin 300 yıllık bir mumyadan alınan sargı parçalarının bir parçasının ABD’deki Getty Enstitüsü'nde, parçasının da Yeni Zelanda'daki Teece Müzesi'nde olduğunu fark etti. Bu parçalar sanal ortamda bir araya getirildi.
Uzmanlar, MÖ 300 yılında ölen Petosiris ismindeki adamın ölüsünü sarmak için kullanılan bandajların üzerindeki hiyeroglifleri okudu ve uzun süredir devam eden bilmecenin bir kısmını çözmeyi başardı. Kefenin parçalarının 'Ölüler Kitabı'ndan sahneleri ve büyülerini betimlediğini ortaya çıktı.
Bilim insanı Alison Griffith, "Antik Mısır’da insanlar, ölen kişinin öbür dünyaya yolculuğunda dünyevi şeylere ihtiyacı olduğuna inanırdı. Bu yüzden piramitler ve mezarlarda kullanılan süslemeler sanat amacıyla yapılmadı. Tüm bunlar, ölülerin erzak, hizmetçi ve ihtiyacı olan diğer şeylerle ilgili” açıklamasını yaptı.
Griffith, geçmiş dönemlerde Mısırlıların doğrudan mezar duvarlarına çizim yaptığını, yazı yazdığını, daha sonraki dönemlerde ise papirüs ve keten kefenlerini kullandıklarını belirtti.
Ayrıca Griffith, “Malzeme üzerine yazmak zor; bir tüy kaleme ve sabit bir ele ihtiyacınız var ve bu kişi harika bir iş çıkarmış. Sargı parçaları üzerinde, adak olarak bir öküzü kesen kasapların yanı sıra, ölümden sonraki yaşam için mobilya taşıyan erkeklerin resimleri yer alıyor. Ayrıca isim işaretleri olan şahin, ibis ve çakalların yanı sıra tanrıça-kızkardeşler İsis ve Nepthys figürlerinin olduğu bir cenaze teknesi ve Anubis ile kızak çeken birinin tasviri de var” açıklamasını yaptı.
Birleştirilmiş parçalardan oluşan sahne, Torino Papirüsü’ndeki Ölüler Kitabı'nın nüshasının başında da görülüyor. Kitap, ölüm-ötesi yaşamda kendisine yardımcı olması için ölmekte olan kişinin huzurunda okunan metinleri ve gömülme yöntemlerini içeriyor.