Anne, varoluşun süregiderliğinde ki o muazzam taşıyıcı varlık..!
Ve tarifi, tanımı imkânsız olan, anlatmaya, tanımlamaya hiç bir dilin ve alfabenin yetmediği ve yetemeyeceği o olağanüstü annelik duygusu..
Tasavvur edilemeyecek ölçüde bir fiziksel acıya gönüllü olmak, o acıyla maksimum 50 cm 3 kg ölçülerinde minicik bir beden ve devasa bir sevgiyi doğurmak ve aynı zamanlı yeniden doğmak..!
Aylardır manevi bağla iletişim kurduğun o muazzam varlığın sesini duyduğun ve dokunduğun o ilk an..!! 9 ay boyunca yaşadığın duygusal gel, gitlerin, fiziksel değişiminin yarattığı ruhsal etkinin, aldığın 20 küsur kiloyla kendi çapında bir alanda kırmış olduğun rekorunun, buna kat be kat değer olduğunu anlamak..!
Bebeğinin ilk kirlettiği bezini günlerce saklamazsa (batıl inancı olmasa dahi ) vicdan-i huzursuzluk duyacağını hissetmek, kordon mandalını okul bahçesine gömmektir..Kesilen ilk saçını kutsal bir emanetmişcesine saklamaktır...
Aşkını, sevgini, inancını, merhametini, acıya dayanıklılığını ve sabrını sınamaya başlamış olmak, farkında olmadan..
Eğitirken eğitilmek, öğretirken öğrenmektir Konuşma dilinin alfabeden ibaret olmadığını, alfabenin sadece 29 harften oluşmadığını anlamak, bir kaç harfin birleşiminden bir başka harfin oluşabileceğini anlamaktır..
Yaşamın boyunca içtiğin suyun bir anda isim değiştirip çukua olmasıdır mesela, yada patlıcanın biranda batlatım oluvermesi...
Sırf bütün meyve ve sebzeleri yesin, sağlıklı beslensin diye, alakasız sebze meyve karışımlarından yiyecek, içecekler hazırlayarak, kalabalıklar içinde kafanda peçete dansıyla çocuğunu beslemeye çalışarak, yaratıcılığın sınırlarını zorlamaktır anne olmak..
Evladının yükselen ateşinin seni cayır cayır yakması ve minicik bir hapşuruğun, öksürüğün senin ciğerlerini parçalaması..Çıkardığı gazın sana verdiği mutluluk ve rahatlama hissidir..
Anne olmak, gecenin bir vakti pijamaların ve pofuduk terliklerinle hastahaneye koşturmak, o telaşla evden çıkarken telsiz telefonu cep telefonu diye çantaya atmak, anahtarı evde unutmaktır..
Yataktan kalkıp, kapalı gözlerle mutfağa gidip mama hazırlayıp, bebeğin yanına kadar kapalı gözlerle gidebilmektir..
Hafta sonları yatak miskinliğinin "canı cehennemedir" anne olmak..Hemen yanıbaşında yada yan odada uyuyan o minik varlığı uyurken seyretmek, parmak uçlarına, yüzüne dokunmak dinlencelerin en huzur verenidir zira..
Evladına sevgiyi ve güveni öğretirken, yaşanmışlıklarından kaynaklı güven kaybını gizlemektir anne olmak..
Komşu çocuğunun yaramazlıklarına kızmamaktır artık.."Çocuktur, doğası gereği yapacaktır..!"ı kanıksamış olmaktır..
Yağmur sonrası su birikintilerine elele zıplamak, çamurdan papatyalar yapmak, boyalara elini bandırıp, kâğıtlara el baskıları yapmak, o minicik el baskısını çerçeveleyip duvara asmak..
Saatlerce çizgi film izlemek, annesinden zorla ayırdıkları için "Uçan Fil Dumbo" çizgi filmini izlerken hıçkırarak ağlamaktır anne olmak..
En cesur insan olmak, bütün korkularından sıyrılmak, çok korktuğun karanlığın en kuytusuna, en zifirine dalmaktır tüm cesaretinle..
Hayat bir sahneyse madem, başrol oyunculuğundan yönetmen koltuğuna telfi etmektir anne olmak..
Sevgi, güven, barış ve huzur dolu bir toplum için, rolmodel olabilmektir.
Velhasıl;
Doğururken yeniden doğmak, aynı zamanlı yeniden büyümektir anne olmak, ve evladını her yaşın çocuğu görüp, onunla çocuk kalmak..
Sevgimle..
