Aydın'ın Nazilli ilçesinde, koronavirüse yakalanan hemşire Züleyha Urhan, 222 gün süren tedavisinin ardından görevine dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
Nazilli Devlet Hastanesi yeni doğan yoğun bakım servisinde çalışan 28 yıllık hemşire Züleyha Urhan, 14 Kasım 2020'de yüksek ateş şikayeti nedeniyle yaptırdığı PCR testi sonucu Kovid-19'a yakalandığını öğrendi.
Aynı gün fenalaşıp durumu ağırlaşan Urhan, yoğun bakıma alındı. Burada 10 gün kalan Urhan daha sonra normal servise alındı ve 1 ay süren tedavisinin ardından taburcu edildi. Solunum sıkıntısı yaşayan Urhan, evinde yaklaşık 5 ay oksijen desteği aldı. Tam 222 gün hastalıkla mücadele eden Urhan, iyileşip 24 Haziran'da çok sevdiği işine geri döndü.
Koronavirüsle savaşını anlatan Urhan, başından geçenleri "222 gün adeta yaşamıyordum." diye özetledi. Hastalık sürecinde motivasyonunu sürekli yüksek tutmaya çalıştığını ifade eden Urhan, uzun süre yattığı için ilk zamanlar ayağa kalkamadığını ve yürüyemediğini belirtti.
Yoğun bakım sürecinin çok kötü geçtiğini dile getiren Urhan, şöyle konuştu:
- Ailenizden ayrısınız, bunun vermiş olduğu bir üzüntü var, onu çok yoğun yaşıyorsunuz. Belirtiler sizin kötüye gittiğinizi gösteriyor. Bunları yaşamak çok kötüydü. Her an ölüm korkusunu yaşıyorsunuz. 'Acaba düzelir miyim?' sorusuna yanıt bulamıyorsunuz. Salgının ilk zamanlarında yurt dışında yolda düşen, yerde yatan vakalar gördük. İnsanlar ayağa kalkamıyorlardı. İşte onların hepsini ben yaşadım. Yere düştüm, ayağa kalkamadım. Nefes alamadım, konuşamadım. Yazarak iletişim kurmak istiyorsunuz ama elleriniz tutmadığı için bunu da yapamadım. Sonuçta aylar sonra bu savaştan galip geldim, mesleğime döndüm. Bunun mutluluğunu yaşıyorum.
Çoğu zaman işe dönemeyeceğini, ayağa kalkamayacağını ve nefes alamayacağını düşündüğünü anlatan Urhan, çalışmaya başladığına hala inanamadığını aktardı.
Urhan, "Çünkü bir daha nefes alamayacağımı düşünüyordum. Hastanede 'acaba tekrar o minik ellere dokunabilecek miyim' diye her gün bunu düşündüm. Çok şükür bugün buradayım. 222 gün çok kötü geçti. Yaşamıyor gibiydim. Beni yaşama bağlayan çocuklarımdı." değerlendirmesinde bulundu.