Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"(Yerli aşı) Dün akşam iktidarın havuz medyasında yapılan yoğun propagandayı gördükten sonra Erdoğan'ı uyarmak istiyorum yerli aşı meselesinden siyaset devşirmeye çalışıp da böyle önemli bir sürecin baltalanmasına müsaade etme. Bırak sağlık bakanlığımız süreci olması gerektiği gibi yürütsün. Bu konuyu da algı operasyonuna kurban edersen bu sefer altında kalırsın."
"(PTT puluna eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in resminin bastırılması) Sözüm ona bu fevkalade muhafazakar arkadaşlar Bosnalı kardeşlerimize kin kusan, eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik için PTT'ye hatıra pulu bastırdılar. Dün her bir Sırp'a karşı 100 Boşnak ölmelidir diyenlerle kanka olan bu aymazlık bugün de insanlık tarihinin en büyük suçlarından biri olan Srebrenitsa soykırımını reddeden ve okullara utanmadan savaş suçlusu Karadziç için adını veren Boşnak düşmanı Dodik’in namına pul bastırma peşinde. Şu vefasızlığa, ilkesiz duruşa bakar mısınız. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız! Yazıklar olsun size, yazıklar olsun sizin zihniyetinize. Sayın Erdoğan sana rahmetli İzzet Begoviç'in bir sözünü hatırlatmak istiyorum. ' Savaşta büyük bir zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır. Bosna'daki soykırımı reddeden birine hatıra pulu bastırmak soykırımı unutmaktır. İnancımıza ve değerlerimize göre o pullarda kullanılan mürekkep değil Müslüman kanıdır, Müslüman kanı. Bu yanlıştan derhal dönün. O pulları vakit kaybetmeden imha edin."
"(MKEK özelleştirmesine tepki) Peşkeş maceralarına kurban etmeye utanmıyorlar. "
"Afganistan’ı kim bu hale getirdiyse bırak o toplasın."
"O kadar acı ki bu kürsüye kim çıkıyorsa o insanların peşine düşülüyor ve acaba ne buluruz da o insanları lime lime yaparız diye bir tavır ,içindeler. O kadar üzgünüm ki Adana'da beni çiftçiler durdurdu. Ben hiç ağzımı açmadan konuştular. Karpuz üreticisi olan kardeşimiz, o fereyan etti, ben hem yerel basına hem bizimle gelen kendi ekibimizin arkadaşlarına bu arkadaşın söylediklerini yayımlamayın dedim, başına bir iş geleceğini düşünerek. Biz yayımlamadık. O kadar üzüldüm ki gitmişler, çökmüşler ve o arkadaşımızı o kardeşimizi a haber denilen o tırnak için kanal günlerce konuşturup televizyondan vermiş .Sayın Erdoğan fakirle oynama be! Günahtır! Onları korkutma. Bak sen hakaret ediyorsun, tehdit ediyorsun can baş üstüne biz birlikte yoluşalım, burada sorun yok. Yapma! O günlerden geçtin sen, o günlerden geçtin. Babalarımızın o gece eve yiyecek ekmek getiremediği bir neslin çocuklarıyız biz ne çabuk unuttun. iyi Parti'ye iftira etmek için garibanı kullanma. Yazıktır günahtır çoluğu var çocuğu var. O kardeşimizi... Yapma, yapma! Gerçekten bunu bakın bir siyasi partinin genel başkanı olarak söylemiyorum; garibana çöktüğün zaman gayretullaha dokunur ve öyle çarpılırsın ki seni kimse kurtaramaz. "
Erdoğan'a: Vatandaşın feryadını gör!
"Kendini Biden'ın ne dediğiyle ilgilenirken biz arkadaşlarımızın eliyle Bitlisli esnafımıza kulak veriyoruz. Kendisi yeni kankalıkların peşinde koşarken biz Afyonlu vatandaşlarımızın dertleriyle dertleniyoruz. Kendisi Türkiye'nin değil şahsının çıkarlarını kovalarken biz yüz binlerce kamu çalışanının toplu sözleşmesine kafa yoruyoruz. Erdoğan'a seslenmek istiyorum; sen önce dön Bitlis'te baba yadigarı dükkânda yaşam savaşı veren esnafımıza yapılanları gör. Dükkânları yıkılmak üzere olan esnafımızın çaresizliğini gör. Dere ıslahı yapacağım diye yüzlerce esnafın ekmeğiyle oynayan vurdumduymazlığı gör. Sen önce Afyon'un merkezinde kentsel dönüşüm adı altında çökmeye çalışılan Afyon'un kupon arazisi diye gördüğünüz o çökme işini gör. Afyon'dakiler ve Tozkoparan'dakiler senelerdir acı içerisinde evlerine yerlerine el konmuş, karşılık yapılan evlerin tamamı büyük paralar karşılığı bu insanlara veriliyor. İstanbul Pendik'te yardımlar için iki defa da başvuru yaptım ikisini de alamadım çünkü AK Partili değilim diyen esnaf kardeşimizi gör. Beş çocuğum var bu şartlarda nasıl ayakta kalacağız bilmiyorum diyen ayakkabıcı kardeşimin feryadını gör. Ama görmüyorsun duymuyorsun, çünkü umursamıyorsun. Küçük ortakla kafa kafaya vermişsiniz bu eğri düzeni nasıl ayakta tutarız diye hesap yapıyorsunuz. ne hukuk ne de ahlak tanıyorsunuz. Ne insafınız kalmış ne de vicdanınız. Varsa yoksa iktidarınız. "
"Bundan sonra kimi nerede ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim"
"İki gündür Lütfü Türkkan'ın meşhur çiftliği üzerinden gagalanıyoruz. Tam buradan gelirken bir basın mensubu arkadaşımız konuşma yapmaya girerken soru sormak istedi. Sayın Türkkan'ın açıklamaları var ben onlara girmeyeceğim ama onun karşılaştığı bu sistemin sonuçları olarak bizzat ben bundan sonra kimi nerede ne yapmışsa takipçisi olmazsam, hepsini rezil etmezsem namerdim. Hadi bakalım, yıkıldı mı kardeşim hepsi? Yıkıldı. Şimdi bakalım bakın ben Erdoğan'ın yanındaki pek çok insanın yakın zamanda iletişim başkanının eviyle ilgili bir sürü şey çıktı. Biz şu salonda bulunan hiç kimse ağzımızı açmadık. Çünkü tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz. Üzerinde tepinebilirdik, tepinmedik. Dolayısıyla parayla pulla alakası olmayan bir şahıs olarak bunu da en iyi bilen Sayın Erdoğan'dır, şimdi yandınız. Çünkü madem ki devletten kiralanmış yerlere çökülme diye kabul ediliyor, kira mira olamadan çökülenleri takip edeceğim. Nasıl iyi takip ettiğimi da Sayın Erdoğan görecek. Hadi bakalım. Soru sormuştu arkadaşımız umarım cevabını almıştır. "