İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Hükümetin ekonomi politikalarına eleştiriler yönelten Akşener, "Sakın Sayın Erdoğan'ın yerlilik ve millilik nutuklarına aldanmayın. Milletin güvenini istismar eden bu iktidarın, Türkiye'ye verecek bir şeyi kalmadı" dedi. Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Sen sarayında sefa sürerken milletimizin feryadı her geçen gün artıyor. Zor zamanlarda devletlerini yanlarında görmek istiyorlar" diye seslendi.
Akşener, emekli maaşları için de "1500, 1600 lira emekli maaşı alan bir insan neyle geçinir kardeşim? Evi kendisinin bile olsa geçinemez, aç kalır" tepkisini gösterdi.
'Bakanlık, Erdoğan 'Çevre bizim işimiz' deyince sonunda adım attı'
Akşener, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorunuyla ilgili de konuştu. Bu sorunun ilk defa 2007 yılında ortaya çıktığını belirten Akşener, "O felaket ancak 2 yılda temizlenebildi. Yeniden ortaya çıktığında, bilim insanları başta bakanlık olmak üzere ilgili yetkilileri uyardı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yaptı? Mayısın ortalarına kadar bunun sıradan bir plankton artışı olduğunu, numune almaya bile gerek olmadığını söyledi" ifadesini kullandı. Akşener, şöyle devam etti:
- "Son bir haftada müsilaj kıyılarımızı sarıp gündem olunca nihayet bakanlık acil durum eylem planı yapmaya karar verdi. Onlarca bilim insanının uyarılarına kulak vermeyen bakanlık, Sayın Erdoğan 'çevre bizim işimiz' deyince sonunda adım attı. Devletin bakanı, 'Cumhurbaşkanımızın talimatıyla' demeden adım atmıyor. Kardeşim, sen bu konunun bakanı olarak ne işe yarıyorsun? Seni oraya boş kalmasın diye mi oturttular? Sağa sola git, fotoğraf çektir, bir de maaş al diye mi oturttular? Senin işin bu değil mi, 8 ay önce bambaşka açıklamalarla sorunu görmezden geldiniz. Bugün sırf Erdoğan parmak şıklattı diye acil eylem planı hazırlama yarışına girdiniz.
'Daha önce 'Ekonomi bizim işimiz' dediğinde başımıza gelenler ortada'
- Sayın Erdoğan'ın daha önce ekonomi bizim işimiz dediğinde başımıza gelenler ortada. Bu konuda 'Bu bizim işimiz' dediği anda ben titremeye başlıyorum. Tansiyonum düşüyor. Şimdi de çıktı, 'Çevre bizim işimiz' dedi. Nasıl bir endişe duyuyorum, anlatamam size. Sayın Erdoğan'ın çevreciliği de ekonomistliği gibiyse milletçe büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız."
Akşener, Türkler için ağacın 'kutsal' olduğunu, çok sevdiği bir arkadaşının da Türk şaman inancında ağaç kültürüne dair bir çalışması bulunduğunu belirterek "Ama bugün ağacına, ormanına, denizine sahip çıkmayan bir iktidar var. Ağacına, ormanına, denizine sahip çıkmayan 'Türküm' diye gezemez" dedi.
'Şimdiden uyarıyorum, bir kuruş bile alamazsınız'
İYİ Parti'nin doğa konusunda tavizi olmadığını ve olmayacağını vurgulayan Akşener, "Fatih'in İstanbulunun boğazına o yağlı ilmiği geçirmeyeceğiz. Marmara ölürken, o ihalele kenelerinizin daha fazla semirmesine daha fazla müsaade etmeyeceğiz. İstanbullu açıkça 'İstemiyorum' derken ısrarla ve inatla 'Yapacağız' dedikleri o ucube kanalı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Marmara'yı, İstanbul'u ölüme terk etmelerine izin vermeyeceğiz. Bu proje İstanbul'a yeni bir ihanettir" diye konuştu. Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Bu proje, milletimizin kutlu iradesine yapılan saygısızlıktır. Bu proje, düpedüz soygun planıdır. Boşuna heveslenmeyin, boşuna avuçlarınızı ovuşturmayın. Bu devran dönüyor, ilk seçimde bu iktidar gidiyor, bu saray sefası bitiyor. Şimdiden uyarıyorum, o kutlu gün geldiğinde bir kuruş bile alamazsınız. Sayın Erdoğan ve iktidarına güvenerek sakın ola bu hukuksuzluğa ortak olmayın. Sonra üzülürsünüz. Bir kuruş alamayacaksınız, ödemeyeceğiz. Aziz milletim, iktidar Kanal İstanbul fantezileriyle oyalanırken, iktidarın beceriksiz ellerinde ülkemiz hayati risklerle karşı karşıya kalıyor."