Milliyet'ten Namık Durukan'ın haberine göre, Ankara AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir başkanlığında ilk toplantısını yapan Komisyonda müsilaj tehlikesine dikkat çeken Ceylan, benzer sorunun 1990’lı yıllarda Adriyatik denizinde yaşandığını belirterek, “Çözmüşler onlar, nasıl çözmüşler? Arıtma tesisleriyle çözmüşler. Uzun bir süreç almış bu. Türkiye’de uzun bir sürece ihtiyaç var” dedi.
'10 ülkeden geçiyor'
Marmara Denizi’nin kirliliğinin sadece Marmara ile alakalı olmadığını ifade eden Ceylan, 10 ülkeden geçen Tuna nehrine dikkat çekti. Ceylan, şöyle devam etti:
“Tuna Nehri iki bin 800 kilometre mesafeden, 10 ülkeden geçerek... O havzada 80 milyon insanın kirliliği Tuna Nehri’ne akıyor; çoğu da arıtılmadan, maalesef yeterli arıtma olmadan ve Volga gibi Karadeniz’e, Karadeniz’den akıntılarla Marmara Denizi’ne geliyor. Yani çok kuvvetli akıntı var, üçlü akıntı var; özellikle Boğaz’da. Dolayısıyla Marmara’nın kirliliğinin en önemli sebeplerinin başında da Tuna Nehri’ndeki kirlilik geliyor. Tuna Nehri’yle ilgili kısmı bizim iyi incelememiz lazım. Yani bu günah sadece Türkiye’nin değil, ilgili belediyelerin değil. Tuna Nehri’ndeki 10 ülkeden gelen kirlilik var. O konuda Tuna Nehri’yle ilgili ilim adamlarına veyahut Tuna Nehri’ndeki şehirlerin ilgililerini de çağırarak veya Tuna Nehri’yle ilgili bir çalışma yaparak hatta bir Tuna Nehri seyahatiyle beraber Tuna Nehri’nden Karadeniz’e heyetin gezmesiyle o kirlilikleri bizzat yerinde görmesine de ihtiyaç var. Yani bunu bütün dünyaya anlatmamız lazım, Marmara Denizi’nin kirliliğinin sadece Türkiye’nin değil, Tuna Nehri’nin kirliliğinin olduğunu da bütün dünya kamuoyunun bilmesi lazım.”