2000-2001 sezonunda Fenerbahçe forması giyen ve o sezon şampiyon olan takımın önemli bir parçası olan Celil Sağır, kalma ihtimali varken Samsunspor’a geri dönmesini hata olarak değerlendirdi.
Celil Sağır “Fenerbahçe’de kalıcı olabilirdim. Yeteneklerime güveniyordum. Ama birinci idmanda sakatlanmam, tarak kemiğimin kırılması, bir futbolcu için en ciddi sakatlıklardan biriydi. En yanlış kararım Samsunspor’a dönmekti” dedi.
Samsunspor’da yıldızı parlayan ve A Milli Takıma kadar yükselen Celil Sağır, ''Kanaldaa'' internet sitesine verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.18 yaşında profesyonel olduğunu hatırlatan ve verdiği en doğru kararın Samsunspor’a transfer olması olduğunu dile getiren Celil Sağır, “En yanlış kararım da Fenerbahçe’den Samsunspor’a dönmekti. 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe’deydim. Fenerbahçe’de kalıcı olabilirdim. Yeteneklerime güveniyordum. Ama birinci idmanda sakatlanmam, tarak kemiğimin kırılması, bir futbolcu için en ciddi sakatlıklardan biriydi. Onun şanssız bir şekilde başımdan geçmesi, beni biraz ikinci plana itti. Daha sonra Fenerbahçe’de o ritmi yakalayamadım. Devre arasından sonra oynadığım maçlar oldu. Hatta kendi mevkiimin dışındaki bölgelerde oynadım” dedi.
Fenerbahçe’nin büyük bin camia olduğunu söyleyen Celil Sağır, “Oranın da ekmeğini yedim, inkar edemem. Ama sakatlıktan sonra o ritmi, havayı yakalayamadım. Samsunspor sevgim ve Samsun özlemim hiç dinmediği için orada kalmadım. Geri geldim. Hayatımın en büyük hatasıydı. Samsun’u ve Samsunspor’u çok iyi yerlerde temsil etme düşüncem vardı. Orada bunu düşünebilirdim. Fenerbahçe’de şampiyon olduk. Şampiyonlar Ligi’nde oynama ihtimalime rağmen ben geri döndüm. Geri dönerek Samsun’u Samsunspor’u Avrupa’da en iyi şekilde temsil etme şansını yitirmiş oldum” ifadelerini kullandı.
1998 yılında Samsunspor ile İnter Toto kupasında mücadele ettiklerini hatırlatan Celil Sağır, orada gösterdikleri başarı ile İngiliz ekibi Crystal Palace takımından transfer teklifi aldığını belirtti. Celil, “Bizim zamanımızda vizyon, misyon diye bir şey yoktu. Biz tamamen spontane yaşıyorduk. Çekirdek bir ailemiz vardı. Onlarla birlikteydik. İnter Toto Kupasına katıldık. Werder Bremen ve Crystal Palace ile oynadık. Hatta Crystal Palace beni ve Vural’ı istedi. Başkanımız o dönem geldi ‘İngiliz ekibi sizi istiyor. Ne diyorsunuz’ dedi. Ben, ‘Başkanım ben Kavak’tan dışarı çıkamıyorum, nasıl gideceğim’ demiştim. Bizim böyle bir vizyonumuz yoktu. Böyle bir cesaretimiz yoktu. Böyle bir amacımız yoktu. Şimdiki nesil kendini çok iyi yetiştiriyor. Hem futbolunu hem de vizyonunu geliştiriyor. Hedef koyuyor kendine” diye konuştu.
