Mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Karar’a göre, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedildi.
CHP, İYİ Parti ve sivil toplum kuruluşlarının aralarında bulunduğu tüzel ve gerçek kişiler tarafından ‘kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması’ talebiyle Danıştay 10’uncu Dairesi’nde davalar açıldı. Danıştay'da İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanı kararının yürütmesinin durdurulması talebi reddedildi.
Kararın ardından özellikle sosyal medyada kararı protesto etmek amacıyla çok sayıda paylaşım yapıldı.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Canan Güllü ise konuya dair şu açıklamayı yaptı:
Ben hukuka güvenimi son dakikaya kadar saklayan bir kadınım. Dolayısıyla 1 Temmuz’a kadar Danıştay’ın ses vermesini bekledim. Özellikle Cumhurbaşkanlığı’nın yanıtından sonra bu karar elzemdi. Danıştay ise dün verdiği karar ile hukukun son nefesini vermesini kolaylaştırdı. AİHM tanımayanlara ses verelim. Biz kadınlar, Danıştay kararını tanımıyoruz.
Bu karar Türkiye’nin insan hakları açısından ligden düşmesini sağlamıştır. Ama biz yine de hukuki süreci devam ettireceğiz. Cumhurbaşkanlığı tarafından Danıştay’a sunulan savunma aslında tek adam rejimini ortaya koyuyordu. Danıştay’ın başkanına ve üyelerine sesleniyorum. Bu hukuksuzluğu giderebilecek tek kuvvet hukuktur.