Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, son dönemde yaşanan halka arzlarla ilgili olarak aracı kurumlara uyarıda bulundu. Bu dönemde yaşanacak ihmalkarlıklar ile sorunların halka arz iklimine ve sermaye piyasalarına zarar vereceğini ifade eden Ergun, “Aracı kurumlara seslenmek istiyorum: Şirketleri sermaye piyasalarına kazandırırken, halka arza getirirken doğru zamanda doğru şirketi doğru fiyattan halka arza getirin” diye konuştu.
Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, bireysel yatırımcılara satılabilen para piyasası ve kısa vadeli tahvil bono fonları dışında kalan nitelikli fonların 2016 sonunda toplam yatırım fonları pazarının yüzde 27’sini oluştururken, 2020 sonunda bu oranın yüzde 57’ye yükseldiğini belirtti. Peker, “Bu yükseliş yatırımcıların finansal piyasalara yatırım fonları aracılığıyla daha fazla yatırım yapmaya başladıklarını gösteriyor. Portföy yönetimi sektörünün farklı yatırım stratejileri ile yenilikçi ürünler çıkarmaya devam etmesiyle birlikte bu trendin artarak devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.
Türk teknoloji şirketleri fonu geliyor
2020’de pandeminin etkisi ile küresel anlamda merkez bankalarının parasal genişleme politikalarıyla finansal piyasalar ve özellikle de hisse senedi piyasalarının oldukça yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Peker, “Gerek yurt içi gerekse yurt dışı piyasalardaki bu talep sonucunda ülkemizde de artan finansal okuryazarlığa bağlı olarak farklı enstrümanlara olan talebin ve bu konudaki bilgi seviyesinin arttığını gözlemledik. Bireysel yatırımcıların yurt dışı piyasalara erişiminde maliyet dezavantajını ortadan kaldıran ve belirli temalara yatırım yapmak isteyerek profesyonel yatırımcıların analiz ve değerlendirmeleri sonucu portföy oluşturan yatırım fonları bu noktada ön plana çıktı. Kısaca, farklı enstrümanlara yatırım yapmak isteyen bireysel yatırımcıların, düşük maliyetle kolay bir şekilde yatırım fonu alım-satımı gerçekleştirebilmesinin, tercihlerinin bu yönde artmasına olanak sağladığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Altın yatırım fonlarına yüksek talep
Peker, yine pandeminin etkisiyle “güvenli liman” olarak bilinen altına yatırım yapan fonlara çok yüksek talep gördüklerini vurgulayarak şöyle devam etti: “Bunun yanı sıra global likiditenin artması özellikle hisse senedi piyasalarına olan ilgiyi artırdı. Hisse senedi piyasalarında belirli sektörler pandemiden olumlu etkilendi ve oldukça yüksek fiyat artışları görüldü. Yapı Kredi Portföy olarak yatırım, kantitatif analiz ve araştırma bölümümüzün belirli analizlerle oluşturduğu model portföyüne yatırım yapan “Yapı Kredi Portföy İkinci Hisse Senedi” fonu yüksek talep görürken, Amerikan teknoloji şirketlerinin hisse senetlerine yatırım yapan “Yabancı Teknoloji Hisse Senedi” fonumuz da bu türde öne çıkan fonlarımız arasında yer aldı. Bu fon yüksek risk değerine sahip, risk seven müşterilere önerdiğimiz bir fon, 2020 yılı getirisi yüzde 68,8 olarak gerçekleşti. 2021’de, 14 Haziran itibariyle yüzde 21,5 oranında bir getiriye sahip.”
Aktif ve pasif yönetimli fon sepeti fonları yatırımcılara dengeli risk dağılımı ile yatırım yapmalarını sağladığını kaydeden Peker, bu fonların içerisinde aynı zamanda tematik fonlara da yer verilmesinin, yatırımcılar tarafından bir diğer tercih nedeni olduğunu dile getirdi.
Sene başından beri hisse senedi fonlarına olan taleplere ek çoklu varlık stratejili fon sepeti fonlarının ilgi gördüğünü söyleyen Peker, belirli bir temaya yatırım yapan fon sepetlerinin de ön plana çıktığını ifade etti. Peker, aşı uygulama çalışmalarıyla birlikte pandeminin belirli bir müddet sonra azalarak ekonominin normale döneceği beklentisi altın fonundan bir miktar çıkışa sebep olduğunu vurgulayarak, “Ayrıca global piyasalarda yüksek temettü verimi içeren hisse senedi borsa yatırım fonlarına yatırım yapan “YKP Yabancı Fon Sepeti” fonu da gerek teması gerekse 2020 yılındaki yüzde 34,9 ve 14 Haziran itibariyle 2021 yılında yüzde 26,2 getirisi ile dikkat çeken fonlarımız arasında yer alıyor. 1 Nisan’da satışa sunduğumuz Türk teknoloji şirketlerine yatırım yapacak fonumuzun da teknolojik gelişmeler doğrultusunda potansiyeli olan bir fon olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Çevre hassasiyetinin artışı fonlara da yansıdı
Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaşması ve finansal okuryazarlığın artması ile son yıllarda fonlar hakkındaki bilgi seviyesi yükseldiğini kaydederek buna bağlı olarak fon pazarına olan talebin de arttığını dile getirdi. Peker şöyle konuştu: “Yeni dönemde yatırımcıların, çevre hassasiyetlerini de yatırımlarında göz ardı etmedikleri bir faktör olacağını öngörüyoruz. Yapı Kredi’nin, sürdürülebilirlik konusundaki öncü yaklaşımını, yeni kuracağımız yatırım fonlarıyla da desteklemeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda hazırlık sürecinde olduğumuz Temiz Enerji fonumuzun, yatırımcıların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Ayrıca yatırım kararlarında, algoritma ve öğrenen makine teknolojisinin yeni dünyada giderek artan yeri doğrultusunda kurum olarak hem IT hem de insan kaynakları anlamında bu alana yatırım yapıyoruz.”