Geçmişte Doğu Akdeniz'in önemli ticaret merkezlerinden olan Gazze Şeridi, çok sayıda tarihi varlık ve değerli esere ev sahipliği yapıyor.
Son yıllarda daha çok savaş ve bombardıman haberleriyle gündeme gelen Gazze aynı zamanda Roma, Bizans ve Emeviler dönemine ait, önemli tarihi yapı ve eseri günümüze taşıdı. Ancak bu paha biçilemez yapılar, hem işgal gerçeği hem de ihmal ve bilinçsizlik nedeniyle hak ettiği bakım ve ilgiyi göremedi.
Son yıllardaki bazı girişimler sayesinde Gazze'deki kültürel mirasın korunması ve tanıtılması için adımlar atılmaya başlandı.
Gazze sahiline yakın bir tepede 1993 yılında keşfedilen antik Aziz Hilaryun Manastırı, Bizans döneminden yadigar kalan bölgenin en önemli tarihi yapılarından biri.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne adaylık hedefleniyor
Bu yapının UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday olabilmesi için çalışmalar son hızla devam ediyor. Duvarları destekleme, zemini ortaya çıkarma çalışmaları ve arkeolojik alana çatı inşa çalışmaları neredeyse tamamlandı.
14 dönümlük alanda 4 bin yıllık tarihe sahip Bronz Çağı'na ait duvarlar ve sütunlar de ortaya çıkarılmıştı.
Arkeolojik alanı ziyaret eden TRT Arabi, antik manastırı görüntüledi ve onun hakkındaki önemli detayları alanın sorumlusundan dinledi.
"İsrail, Aziz Hilaryun Manastırı'nı yağmalamıştı"
Aziz Hilaryun Manastırı Arkeolojik Alan Müdürü Muhammed Abdulcevad, 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmeden önce İsrail'in bu tarihi alanı yağmalayarak işgalin çirkin ve tarihe saygısız yüzünü bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekti:
"Bu alan keşfedildiği zaman Gazze, İsrail işgali altındaydı. İsrailli yetkililer buranın önemini anladığında, kazı çalışmalarını başlattı. Bu çalışmalar yaklaşık bir yıl sürdü. Bölge sakinlerinin ifadelerinden öğrendik ki, o süreçte her akşam bir Apachi helikopteri gelirdi ve çıkarılan tüm tarihi eserleri alıp götürürdü."
Milattan sonra dördüncü yüzyılda inşa edilen bu manastırın çok sayıda misafir ağırlayacak şekilde tasarlandığını belirten Abdulcevad alanın bölümlerini şöyle sıralıyor:
"Arkeolojik alanın detaylarına gelecek olursak, güneyde rahip ve papazların odaları bulunuyor. Ayrıca kiliseler ve ibadet alanlarının yanı sıra, banyolar ve otel bölgesi de var. Bu arkeolojik alanımıza ilgi yoğun. Mekanı tanımak isteyen çok sayıda ziyaretçi ağırlıyoruz. Çünkü tarihi olmayan milletin geleceği de olamaz."
Tarihi eserleri 45 yıldn beri evinde muhafaza ediyor
Gazze'de birçok tarihi eser, bireysel girişimlerin sayesinde korunabildi. Arkeolog ve Araştırmacı Velid Akkad, 2800 tarihi parçayı evinin avlusunda muhafaza ederek, 45 yıldan beri Gazze'nin tarihini işgalden korumaya çalışıyor. Akkad'ın evi bugün, Gazze'deki 10 özel müzeden biri.
Akkad, Gazze'nin İsrail sınır bölgesinden çok sayıda tarihi parçayı kurtarma hikayesini şu sözlerle anlatıyor:
"Doğu sınır bölgesi tarihi eserler açısından çok zengin bir bölge. İşgalci İsrail, bu bölgeyi traktörlerini ve tanklarını sokarak sık sık tahrip ederdi. Ben ise tanklar ve traktörler çekildikten sonra o bölgeye gider, İsrail'in kazılarından sonra ortaya çıkan tarihi eserleri toplardım.Onları koruma altına alırdım. Tabii bu iş 45 yıl sürdü. Tamamen kişisel ve ferdi bir çabaydı. Çocuklarımın rızkından kestim ve bu işe bütçe ayırdım. Çünkü ben bunu vatani bir görev olarak addediyorum."
Gazze'deki tarih sadece işgal değil, bilinçsizlik ve kaçakçılıktan da nasibini aldı. Zira bölgenin birçok önemli tarihi eseri kayboldu veya yurt dışına kaçırıldı.
Kaçakçılık nedeniyle çok sayıda eser yurt dışına kaçırıldı
Gazze'deki Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde İsrail'in son saldırılarından sonra, yıkılan evlerden çalındıktan sonra satılmak istenen çok sayıda tarihi kılıç, sikke ve çömlek esere el koyduğunu açıklamıştı.
Gazze İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İyad Bizem bu konuyla ilgili detayları TRT Arabi'ye verdiği özel röportajda anlattı:
"Turizm Bakanlığı, Emniyet teşkilatı ve İçişleri Bakanlığının da desteğiyle Gazze'deki tüm tarihi mekanları gözetim altında tutuyor. Gazze'den kaçırılmak istenen bazı tarihi eserler geçtiğimiz günlerde bakanlığımızca tespit edilip alıkonulmuştu. Gazze'deki bizim kültür ve tarihimiz korunabilsin diye bu eserler, Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığına teslim edildi."
Kaybolan birçok değerli tarihi parçanın Gazze'nin dışına kaçırıldığını düşünen Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı yetkilileri, bu parçaların tespit edilip geri getirilmesi için girişimlerini sürdürüyor.