Bakan Kurum, Sarıyer'de bir otelde gerçekleşen Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) 21. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısına katıldı.
Kurum, son 300 yıldır şehirleşmede yaşanan büyümeyle doğru orantılı olarak şehirlerin nüfus yoğunluğunda da büyük artışlar yaşandığını söyledi.
2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağının öngörüldüğüne değinen Kurum, Birleşmiş Milletler raporlarına göre dünya nüfusunun son 60 yılda 4,5 milyar artarak yaklaşık 7,6 milyara ulaştığını dile getirdi. Bu artışın devam ederek 2030 yılında 8,6 milyar, 2050 yılında ise 9,8 milyar olacağının tahmin edildiğine işaret eden Kurum, bu veriler ışığında Türkiye nüfusunun da 2100 yılında 101 milyon olacağının öngörüldüğüne dikkati çekti.
Kanal İstanbul'a ilişkin konuşan Kurum, "İstanbul Boğazı'nı koruyacak, millet bahçeleriyle ekolojik koridorlarıyla Türkiye'nin en çevreci şehircilik projesi olacak Kanal İstanbul Projesinde ilk kazmayı inşallah 26 Haziran'da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle milletimizle birlikte vuruyoruz. İnşallah Kanal İstanbul, yüzde 52'si yeşil alandan oluşan, sosyal donatı alanları ve spor alanları açısından son derece zengin, Cumhuriyet tarihimizin en çevreci şehircilik ve en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak" dedi.
Proje hakkında asılsız iddialar olduğunu belirten Kurum, şu ifadeleri kullandı:
"Tabii ülkemizi ileriye taşıyan, milletimizin hak ettiği her büyük projemizde olduğu gibi Kanal İstanbul'a da asılsız iddialarla saldıranları, korkutmaya çalışanları görüyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü ve kadim bir devlettir. 2000 yıllık devlet geleneğimiz bize şunu söyler, devlette devamlılık esastır. Özellikle son dönemde Kanal İstanbul'a dair talihsiz açıklamaları duyuyoruz. Devlet geleneğimize ters bir şekilde yapılan bu açıklamalar hem milli iradeyi tanımadıklarını gösteriyor, hem de uluslararası arenada ülkemizin itibarını zedeliyor, kendilerini de açıkçası komik duruma düşürüyor. Kanal İstanbul'un ulaşım ve ekonomik anlamda ülkemize kattığı değerin farkında olmadıkları gibi, İstanbul'umuzu depreme hazırlama noktasında örnek bir yatırımı, dünyaya örnek bir projeyi ve ülkemizin en çevreci şehircilik projesini engelleme çabalarını da milletimiz çok iyi biliyor. Milletimizin iradesini yok sayan, yatırımcıları korkutarak yıldırmaya çalışan bu tehdit ve şantaj dilini şiddetle kınıyoruz. Bunlar bizim aşina olduğumuz sesler, alıştığımız sesler. Atalarımızın da dediği gibi, sesini değil sözünü yükselteceksin. Yani işini, eserini yükselteceksin."
Kurum, eserler yapmaya devam edeceklerini, milletin iradesine kastedenlerin tüm engelleme girişimlerine rağmen Marmaray'ı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü nasıl hayata geçirdilerse Kanal İstanbul'u da aynı kararlılıkla hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.