Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada, hakkında 'tasarlayarak eşini kasten öldürmeye teşebbüs' ile 3 kişiyi 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs' suçlarından 52 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası istenen tutuklu sanık Süleyman Kiraz ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.
‘Kendimi savunmasaydım beni linç edeceklerdi’
Sanık koca Kiraz, savunmasında şunları söyledi:
"Hasan'ın evine gittim. Kendimi korumak amacıyla silahı üstüme aldım. Muhammet Keçeci ile birlikte üçü beş kişi, bana karşı harekete geçti. Kendimi savunmasaydım beni linç edeceklerdi. Muhammet ve Burak silahı görünce kaçtı, silahı mutfağa girdikten sonra çektim. Kayınvalidem 'geldi' dedikten sonra ateş ettim, 'Boşanma öyle olmaz böyle olur' şeklinde bir ifade kullanmadım. Eşime doğru ateş ettim, Yıldız ve Güzel kendilerini önüne attıkları için yaralandı. Kendimi savundum, üstümde silah olmasaydı, benim oradan ölüm çıkardı.
Kayınçom Hasan, 'Enişte bu iş böyle olmaz ben sizi bir hocaya baktırayım' dedi. Daha sonra beni aradı, 'Sizin eve bir bayan geliyormuş, o sizi okutmuş' dedi. Hasan'la hocanın yanına gittik, benden 7-8 yaşlarında bir çocuğun kimliğini istedi. Kızımın kimliğini verdim, daha sonra hoca, 'Sizde yedi, sekiz yıldır büyü var' dedi. Nereden biliyorsun diye sordum. 'Ben her şeyi biliyorum, ben istersem senin hayatını alt üst ederim' dedi. Benim başıma bunları hoca açtı. Hoca yüzünden bunlar oldu."
‘'Boşanma öyle olmaz böyle olur' diyerek ateş etti’
Boşanmak istediği eşi tarafından yapılan saldırıdan yaralı kurtulan Şengül Kiraz da ifadesinde, şunları kaydetti:
"Annemin yanındaydım. Ailece oturuyorduk. Süleyman geldi. Mutfağa gelip silahını sağ tarafındaki kemerinden çekerek, 'Hasan'ın da ocağını söndüreceğim' diyerek, Yıldız'a ateş etti. Sonra anneme döndü ateş etti, içerideki çocuklar silah sesini duyunca bağırarak, mutfağa doğru geldi. Silahı çocuklara doğrulttu, çocuklar geri kaçtı, kendimi can havliyle balkona attım. Arkamdan 'Boşanma öyle olmaz böyle olur' diyerek, mermi sıktı, vurulduğumu göğsümden kan fışkırınca anladım, yere yığıldım. Sanıktan şikayetçiyim."
‘Sanığın bana sıktığı kurşun hala karaciğerimde duruyor’
Yenge Yıldız Keçeci de şunları söyledi:
"Süleyman Kiraz, bana doğru nişan aldı, yere düştüm. Midem delindi, dalağım alındı, omuriliğim hasar gördü, kaburgalarım kırıldı, kolum sakat kaldı, akciğerlerim delinmiş. Kurşun hala karaciğerimde duruyor. Doktorlar, ölüm riski olacağını söylediler, kurşunu çıkarmadılar. Sanık bizim evimize geldiğinde ben yemeğini, hizmetimi eksik etmezdim, kendisinden şikayetçiyim, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Çünkü suçsuz, günahsız yere bize kurşun sıktı, öldürme kastıyla ateş etti."
‘Ben ona ‘Gel yavrum, sana kurban olurum’ dedim, o ateş etti’
Çorum'da ikamet ettiğini, olay gününden 2-3 gün önce çocuklarını ziyaret etmek için İstanbul'a geldiğini anlatan anne Güzel Keçeci ise, "Süleyman geldi, kendisine 'Gel yavrum, sana kurban olurum' dedim. Belinden silahını çekti, gelinim Yıldız'a ateş etti. 'Biz sana ne yaptık niye ateş ediyorsun?' dedim, bu sırada bana ateş etti, şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
'Siz bu silaha dua edin'
Şikayetçilerden Muhammet Keçeci, "Silahı göğsüme doğru tuttu, tetiğe bastı ama silah ateş almadı, sonra tekrar bastı. İçeriye doğru kaçtım. 'Siz bu silaha dua edin' dedi, daha sonra evden çıkıp gitti. Bu olaydan önceki günlerde de eniştem halam Şengül'e, 'Sen benden boşanırsan seni kurşuna boğarım' şeklinde mesaj atıyordu" ifadelerini kullandı.
Duruşma ertelendi
İfadelerin ardından söz alan sanık, "Dışarıdan yargılanmak istiyorum" diyerek tahliyesini talep ederken, mahkeme heyeti, Şengül Kiraz'ın olaydan sonra gördüğü tedavilere ait raporların istenmesine ve adli tıp raporu düzenlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
‘Silahı tutukluk yapmasaydı herkesi kurşuna dizecekti’
Adliye çıkışı açıklama yapan Şengül Kiraz, şunları söyledi:
"Kendisi çalışmayan bir insandı, bütün gününü kahvehanede geçirirdi. Beş kızım var. Çok şiddet vardı. Psikolojik baskı yapıyordu. Burada anlatamayacağım çok şeyler yaşattı. O gün kasten, planlı şekilde eve geldi. Gerçekten artık bu kadın cinayetleri bitsin. Kardeşimin evinde katliam yapan bu insan, kardeşimin evini kanaya bulayan bu insan cezasız kalmasın. Kadın şiddetine 'hayır' diyorum. Yeter artık. Eğer sanığın silahı tutukluk yapmasaydı o evdeki herkesi kurşuna dizip, öyle çıkacaktı. Onun amacı hepimizi öldürmekti. Muhammet şimdi hayatta olmayabilirdi. Çünkü silahı tam çocuğun göğsüne dayamıştı. Eğer o silah patlamış olsaydı onun yaşama şansı yoktu. Silahın tutukluk yapmasından dolayı evi terk etti. Onun amacı herkesi kurşuna dizmekti. Bizi katletmek için evimize gelen bu adamın gerçekten çok yüksek bir ceza almasını istiyorum."