Kılıçdaroğlu, Fox TV’de “Çalar Saat Programı’nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. AK Parti Kongrelerindeki medyaya yansıyan görüntüleri eleştiren Kılıçdaroğlu, “Pandemi döneminde insanlara ceza kesiliyorsa, bu tablo varsa, bu kongrelerini yaptılarsa, orayı lebaleb doldurdularsa, onlara ceza vermedilerse vatandaşın ne suçu var? Bu tabloyla Türkiye’nin tamamını kırmızı döndürecekler, öyle anlaşılıyor” dedi.
“Cuma günü 450 milyon dolar el değiştirdi”
Bütün dünyada demokrasi ve otoriter rejimler bir ayrışma yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Biz demokrasiyi savunuyoruz, birileri de otoriterleşmeyi” dedi.
Naci Ağbal’ın Merkez Bankası görevinden alınmasının kurda yarattığı dalgalanmayla birilerinin bundan kazanç sağladığı iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, “En büyük voliyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler… Faiz yükseliyor bunlar kazanıyorlar, dolar yükseliyor bunlar kazanıyorlar. Bu işin mağdurları esnaf, çiftçi toplumun her kesimi. Ama bir avuç insan bundan kar ediyor. 450 milyon dolar para el değiştirdi. 128 milyar dolar da öyle. Doğrudan birilerine kaynak aktarılıyor” diye konuştu.
Kabine değişikliği iddiaları
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün bir kabine değişikliğinin açıklanabileceği yönündeki iddialara ilişkin, “Vallahi ne yaparlarsa yapsınlar bu saatten sonra. Ali gelmiş, Veli gelmiş bakan olmuş. Bu bakanların işlevleri var mı? Bunlar bakan değil, atanan devlet memurları. Talimatı yapmazsa o gün görevden alınıyor. Kabine dediğiniz tek kişilik hükümet zaten” diye konuştu.
Hükümetin sonbaharda seçim kararı alacağını da söyleyen Kılıçdaroğlu, “ Sonbaharda... Çünkü götüremezler. Gecikilen her gün sıradan vatandaşa ağır maliyetler yükleniyor. Saman dolarla, buğday, et, canlı hayvan, ilaç, doğalgaz dolarla. Petrol alıyorsunuz dolarla. Yerli ve milliyim diyorlar bunların neresi milli?” dedi.
CHP’nin çözüm önerisinin “güçlendirilmiş parlamenter sistem” olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, parlamentonun güçlendirilmiş bir parlamento olması, darbe hukukundan arındırılmış bir sistem olması ve Türkiye’nin demokratik yollarla yönetilmesi gerektiğini söyledi.
“Seçimde Erdoğan’ı yenme iddiasında bulunan değil, yenecek bir aday koyacağız”
İktidarın sandığı ortaya koymaktan korktuğu iddiasında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ı yenme iddiasında olan bir aday değil, Erdoğan’ı yenecek bir aday koyacağız. Dönemleri bitti artık. Bunlar Türkiye’yi yönetemezler” dedi.
Ak Parti Kongresi’nde manifesto açıklanacağının söylendiğini, ancak böyle bir şey olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Arada ‘Bay Kemal’ diyerek salonu heyecanlandırmaya kalktı. Hiçbir şey söylemeyeceğini bilseydim ben CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni gönderirdim. Türkiye’nin ikinci yüzyılında ne olmalı, güçlendirilmiş demokrasi, saydam devlet, terörle, yeraltı dünyasıyla mücadele, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı” diye konuştu.
Gezi Parkı’nın vakfa devri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim’le ilgili projesine hayata geçirecekken Gezi Parkı’nın vakfa devredildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim Alanını yeniden halkın gezebileceği bir kültürel alana dönüştürmek istediğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, “ Şimdi, ‘biz acaba nasıl engelleriz’, onun arayışı içindeler. Allah akıl fikir versin bunlara. Devlet kinle, intikamla yönetilmez. İstanbul, İzmir, Ankara belediye başkanları kötü bir şey yapıyorsa halk cezasını verir zaten. Ama iyi şeyler yapıyorlar. Belediyeler çok güzel çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
“HDP’ye niye dokundurayım? Muhalefet partisi”
Gazeteci Abdülkadir Selvi’nin “Kılıçdaroğlu HDP’ye dokundurmaz” başlıklı yazısına ilişkin de Kılıçdaroğlu, muhalefetin muhalefetle uğraşmaması gerektiği yorumunu yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, “HDP’ye niye dokundurayım? Muhalefet partisi… İyi Parti’ye, Saadet Partisi’ne niye dokundurayım? İktidar olsalar eleştiririm. Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın Allah aşkına? Demokrasiden de haberi yok bunların. HDP ayrı parti, biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz” diye konuştu.
Muhalefetin birbirine girmesinin istendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Onlar istiyorlar ki biz muhalefet birbirimize girelim, ittifakı bozalım. Sanki bizim aklımız yok gibi biz akıl vermeye çalışıyorlar” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması koltuk hesabı”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararnamesiyle kaldırıldığının açıklanması hakkında da şunları söyledi:
“Bunlar kadına şiddeti savunuyorlar. Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak görüyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nin amacı nedir; Her türlü şiddete karşı kadınları koruyorsun, öyle diyor sözleşme. Aile içindeki şiddet varsa, onu da önlemek diyor. Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını istiyor. Bunun nesine karşı? Kadın şiddet görmesin, ikinci sınıf vatandaş olmasın istiyoruz. Aile içi şiddet olmasın istiyoruz. Bunun nesi yanlış?
Niye kaldırdılar; ‘acaba ben yüzde 1, yüzde yarım oy nasıl alabilirim belli çevrelerden’, onun hesabı… Tamamen koltuk hesabıyla yapılmıştır. Sen ne yaparsan yap, senin yolun göründü. Sen gidiyorsun. Bu millet senden bıktı. 19 yıldır devleti yönetiyorsun, 10 milyonu aşkın işsiz yaratıyorsun.”
“Bir gece kararıyla Montrö’den çıktık da diyebilir”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un “Cumhurbaşkanı isterse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de, Montrö Sözleşmesi’nden de çıkar, yetkisi var” sözleriyle ilgili de Kılıçdaroğlu, “Çıkabilir’ doğru, ‘yetkisi var’ yanlış” dedi.